-
1 zor
1. إجبار [إِجْبار]Anlamı: yüküm, zorunluluk, mecburiyet2. إرغام [إرْغام]Anlamı: yüküm, zorunluluk, mecburiyet3. إكراه [إِكْراه]Anlamı: yüküm, zorunluluk, mecburiyet4. إلزام [إِلْزام]Anlamı: yüküm, zorunluluk, mecburiyet5. استحالة [اِسْتِحَالَة]Anlamı: sıkıntı, güçlük, rahatsızlık6. اضطرار [اِضْطِرار]Anlamı: yüküm, zorunluluk, mecburiyet7. امتناع [اِمْتِناع]Anlamı: sıkıntı, güçlük, rahatsızlık8. تمنع [تَمَنُّع]Anlamı: sıkıntı, güçlük, rahatsızlık9. جبر [جَبْر]Anlamı: yüküm, zorunluluk, mecburiyet10. دفع [دَفْع]Anlamı: yüküm, zorunluluk, mecburiyet11. شاق [شاقّ]Anlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan12. صعب [صَعْب]Anlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan13. عسر [عَسِر]Anlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan14. عسر [عُسُر]Anlamı: sıkıntı, güçlük, rahatsızlık15. عسير [عَسِير]Anlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan16. عصيب [عَصِيب]Anlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan17. غصب [غَصْب]Anlamı: yüküm, zorunluluk, mecburiyet18. قسر [قَسْر]Anlamı: güçlükle, zorla19. قسر [قَسْر]Anlamı: yüküm, zorunluluk, mecburiyet20. قهر [قَهْر]Anlamı: yüküm, zorunluluk, mecburiyet21. متعب [مُتْعِب]Anlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan22. متعذر [مُتَعَذِّر]Anlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan23. متعسر [مُتَعَسِّر]Anlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan24. مجهد [مُجْهِد]Anlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan25. مستصعب [مُسْتَصْعَب]Anlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan26. معقد [مُعَقَّد]Anlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan27. نكير [نَكِير]Anlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan28. عنت [عَنَت]Anlamı: yüküm, zorunluluk, mecburiyet29. عنوة [عَنْوَة]Anlamı: yüküm, zorunluluk, mecburiyet30. عويص [عَوِيص]Anlamı: sıkıntı ve güçlükle yapılan -
2 zahmetsiz
1. سهل [سَهْل]Anlamı: sıkıntı çekilmeden, güçlükle karşılaşmadan yapılan, eziyetsiz2. هين [هَيِّن]Anlamı: sıkıntı çekilmeden, güçlükle karşılaşmadan yapılan, eziyetsiz
См. также в других словарях:
zor — is., Far. zūr 1) Sıkıntı, güçlük, rahatsızlık Onun için hiçbir zorum, sıkıntım yokmuş gibi ara sıra denize taşlarımı atmakta devam ederek hızlı hızlı yürüdüm. R. N. Güntekin 2) Yüküm, mecburiyet Artık kızının evinde kalışının zordan olduğunu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zahmetsiz — sf. Sıkıntı çekilmeden, güçlükle karşılaşmadan yapılan, eziyetsiz, kolay, emeksiz Ayaklarınıza daha zahmetsiz giyilecek, daha sade, daha sıhhi bir kılıf icat edemez misiniz? R. H. Karay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller zahmetsiz rahmet olmaz … Çağatay Osmanlı Sözlük